Dil Ailesi: Hint-Avrupa
Alt Grup: Latin Kökenli.
Ülke Profilleri: Fransızca
Benin, Burkina Faso, Kamerun, Merkezi Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cibuti, Gabon, Guinea, Fildişi Sahili, Madagaskar, Mali, Moritanya, Nijerya, Ruanda, Senegal, Tago, Cezayir, Tunus, Fas.
Afrika'daki Fransızca konuşulan toplam yerleşim alanı ABD'den daha büyüktür. Fransızca'nın resmi dil olarak konuşulduğu 18 Afrika ülkesi vardır. Bu ülkelerdeki toplam nüfus 254.000.000 kadardır. Diğer ülkelerin, mesela Mısır'ın 'Agence Intergouvermentale de la Francophonie' ile resmi bağlantıları vardır. Frankofon Afrika'nın ÇOĞU KISMINDA Fransızca doğrudan ya da dolaylı olarak bu büyük kıtada çeyrek milyar insanın iletişim aracıdır.
Neden Fransızca?
Fransızca eğitimi size çok uluslu edebi eserlerle karşılaşma olanağı sağlar ve böylece edebiyat, tarih, felsefe ve sanata karşı hayranlığının artmasına neden olur.
Fransızca dünyanın en çok bilinen dillerinden biridir, uluslararası toplumların ve diplomasinin dili olarak tek rakibi İngilizce'dir. Fransa'da konuşulmasının yanı sıra Belçika, İsviçre ve Kanada, Lüksemburg, Haiti, 15'ten fazla Afrika ülkesi, St. Pierre ve Mıquelon (New-foundland'ın dış kıyısı), Guadelope ve Martinique (Karayipler'de), Fransız Guyanası (Güney Amerika), Reunion (Hint Okyanusu), Yeni Kaledonya ve Tahiti (Güney Pasifik)'nin resmi dillerinden birisidir. Ayrıca, Fransızca birçok ülkenin resmi olmayan ikinci dili olarak konuşulmaktadır, bunların arasında Fas, Tunus, Cezayir, Lübnan, Suriye, Kamboçya, Laos ve Vietnam yer alır. 75 milyon insanın anadilidir, kayda değer bir seviyede de ikinci dil olarak konuşulmaktadır.
Fransızca, Latince kökenden gelen Roma dillerinden biridir. Fransa'da Latince'nin izlerinin ilk olarak görülmesi (sonradan Gaul denildi) Sezar'ın bölgeyi M.Ö. 58-51 periyodunda istila etmesine dayanır. Gaul Roma İmparatorluğu'nun en önemli ve en zengin bölgelerinden biri olmuş ve Latince, çeşitli Keltik (Gaulish) lisanlarının yerini almıştır. Birçok yeni ağız ortaya çıkmış, fakat tarih kuzeyin tarafını tutmuş ve Paris 12. yy'da Fransa'nın başkenti olmasıyla birlikte Fransızca diğer diller yanında daha fazla öneme sahip olmustur. 17., 18. Ve 19. yy'da Fransızca bir dil olarak üstündü, fakat 20. yy'da İngilizce tarafından kısmen karanlığa gömüldü. Fransızca Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir.
Fransız alfabesi İngilizce ile aynıdır, 'w' sadece yabancı kelimelerde görülür. E harfi üzerinde uzatma işareti kullanılır. Mesela, pe're-father, e'te'-summer, e'le've-pupil, a'me-saul. "Ç" harfi kullanılır ve a, o ya da u'dan önce gelirse k sesi yerine s sesini verir (leçon-lesson-ders).
Fransızca'da sessiz harfler çoktur, özellikle kelimelerin sonlarında (Hommes 'um', amient 'em' olarak telaffuz edilir). Fakat, normal olarak okunmayan son sessiz harf, sesli harfle başlayan bir kelimeyle devam ederse genellikle okunur. Bu süreçte (bitişme) sessiz harf, takip eden kelimenin ilk hecesinin bir parçası olur. Böylece 'il est assis' (he is seated) 'e-le-ta-se' şeklinde telaffuz edilir. Fransızca telaffuzun İngilizce'ye oldukça benzeyen kurallar gerektirmesine rağmen, bu dilin gerçek seslerinin çıkarılabilmesi İngiliz bir konuşmacı için oldukça zordur. İyi bir Fransızca aksanı kolaylıkla elde edilebilecek bir meziyet değildir.
Batı dünyasının iki önemli dili olarak Fransızca ve İngilizce doğal olarak bazı kelimeleri birbirlerine kazandırmışlardır. Norman Fransızcası'nın İngiliz dili üzerindeki büyük etkisi zaten tartışılmakta olan bir konudur. Fransızca'nın İngilizce'ye son yıllardaki etkisi -Fransızca telaffuza en yakın şekilde- şu kelimeleri ve ifadeleri içerir: hors d'ouvre, a'lacarte, table d'hote, en route, en masse, rendezvous, carte blanche, savoir-faire, fauxpas, fait accompli, par excellence, bon vivant, joie de vivre, raison d'e'tre, coup d'e'tat, nouveau riche, esprit de corps, laissez faire, charge' d'oftaires, pie'ce de re'sistance ve R.S.V.P.
Fakat son yıllarda olay tersine gelişmeye başladı. Dilde kesinliği destekleyen grubu dehşete düşürecek şekilde Fransızca o kadar çok fazla sayıda İngilizce kelime tarafından istila edildi ki, ortaya çıkan bu yeni anlaşılmaz dile 'franglais' adı verildi; francois (fransızca) ve anglais (İngilizce)'nin birleşimi. Yüzlerce örnekten bazıları: le hamburger, le drugstore, le week-end, le strip-tease, le pull-over, le tee-shirt, les chewing gum, les black jeans, le snack-bar, ve la cover-girl. Bunlardan çoğu Fransız Akademisi tarafından reddedildi, fakat orada bile kabul edildiği görülebiliyor. Son zamanlarda Akademi 'le pipeline' ve 'le bulldozer'in Fransızca'ya girmesini onayladı, fakat katı kurallara göre. Tabii ki bunlar peep-leen ve booldo-zair şeklinde telaffuz edilecektir.
Fransızca'nın konuşulduğu ülkeler:
Cezayir, Belçika, Benin, Bora Bora, Burkina Faso, Burundi, Kamboçya, Kamerun, Kanada, Merkez Afrika Cumhuriyeti, Çad, Zaire, Kongo Cumhuriyeti, Fildişi Sahilleri, Cibuti, Avrupa Adası, Fransa, Güney ve Atlantik Fransız Toprakları, Gabon, Gloriso Adaları, Guadeloupe, Guernsey, Guinea, Haiti, İtalya, Jersey, Juan de Nova Adası, Laos, Lübnan, Lüksemburg, Madagaskar, Mali, Martinique, Mauritius, Mayotte, Monako, Morokko, Yeni Kaledonya, Nijerya, Reunion Adası, Ruanda, Senegal, Seychelles Adaları, St Pierre ve Miquelon, İsviçre, Tahiti, Togo, Tunus, ABD, Vanuatu, Vietnam, Virjin Adaları ve Zaire.